Sayfalar

27 Aralık 2011 Salı

Scene Recognition System (Sahne Tanıma Sistemi) nedir ne işe yarar


Bu yazıda, Nikon markasının ilk olarak Nikon F5 (1996-2004) modelinde kullanmak için 3 yılda geliştirdiği ve geliştirildiği yıllarda (1993-1996) kullanılması düşünülen Nikon F5 modeline getireceği devrim niteliğindeki yenilikleri ve dijital kameralara geçtikten sonra ise fonksiyonlarına eklenen BEYAZ AYARI ile 1005 pixel RGB algılayıcısının ve Scene Recognition System' in nasıl geliştirildiğinden ve ne işe yaradığından bahsedeceğiz. 

Profesyonel fotoğrafçıların bir fotoğrafı çekmeden önce; Netliğe, pozometrik değerlere ve beyaz ayarına tecrübelerine göre karar vermeleri gibi, Scene Recognition System denilen SAHNE TANIMA SİSTEMİ olarak Türkçe ifade edebileceğimiz sistem de kamera içerisinde çalışarak bu işlemlere karar vermektedir. Nikon D3, D3X, D3S, D700, D300, D300S modellerinde 1005 pixel RGB algılayıcı kullanan sahne tanıma sistemi bulunmaktadır. 
Sistemin detayına geçmeden önce biraz ön bilgi verelim. Bu sistemin 3 temel görevi vardır.
1-) Netlik ve hareketli konulardaki netliğinin izlenmesi
2-) Pozometrik değerlerin hesaplanması ve TTL flaş ölçümleri
3-) Işık kaynağının tanımlanarak beyaz ayarının en doğru şekilde yapılmasıdır
1005 Pixel RGB algılayıcı ve Sahne Tanıma Sistemi
1-) NETLİK VE HAREKETLİ KONULARDAKİ NETLİĞİN İZLENMESİ
Makine fotoğrafı çekilecek konuyu inceler ve kare içerisinde önce insan olup olmadığını kontrol eder. Eğer insan varsa netliği öncelikle ona yapar. Peki kameramız insanı nasıl algılar? Kameranın hafızasına insanın olası tüm ten renkleri kaydedilmiştir. Kamera karede insanın ten rengini arar ve bulduğu anda netliği ona yapar. Karedeki insan hareket ediyorsa; Netliği bu harekete göre korur. İnsan değilde başka hareketli  bir cisim varsa ve hareket ediyorsa, bu cisme olan netliği fotoğraf çekilinceye kadar izler ve korur.
2-) POZOMETRİK DEĞERLERİN HESAPLANMASI VE TTL FLAŞ ÖLÇÜMLERİ
Fotoğrafı çekilecek konudaki ışığın özellikle parlak noktaları analiz ederek en doğru pozometrik değerlere karar vermektedir. Bu fonksiyon, aynı zamanda flaşla çekim için gerekli analizleri de kapsamaktadır. 
3-) OTOMATİK BEYAZ AYARI
Fotoğrafı çekilecek cisimden gelen ışığı analiz ederek, ışık kaynağının tespit edilmesiyle en doğru beyaz ayarının yapılması sağlanır.

Teknik olarak sahne tanıma sistemi; 1005 pixel RGB algılayıcı yardımıyla konuyu takip ederek,  netliği hızlı ve kusursuz bir şekilde yapar. Pozometrik değerleri belirler ve beyaz ayarını renk ve parlaklık değerlerini kullanarak yapar. 1005 Pixel RGB algılayıcı ilk olarak 1996 yılında duyurusu yapılan Nikon F5 modelinde kullanılmıştır.
Sistemin çalışma esası; Konudan gelen renk ve parlaklık bilgileri 1005 pixel RGB algılayıcı tarafından algılanıp; Pozometrik değerin belirlenmesi, netliğin ve beyaz ayarının hassas bir şekilde yapılması için kullanılmaktadır. Bu sensör, konunun pozisyonundaki değişimleri de takip edebilmektedir. Sensörün Nikon F5 modelindeki yeri aşağıdaki şekildedir.
1005 Pixel RGB algılayıcının yeri
Bu sistem, kameralar hakkındaki temel düşünceyi değiştirmiştir. 1005 Pixel RGB algılayıcı üzerinde aynı zamanda 3D renkli matriks ölçüm sistemi de bulunmaktadır. Sistem, daha önceki makinelerde kullanılan ve pozometrik ölçümde kullanılan % 18 gri karttan yansıyan ışığı okumak yerine tüm kareyi renkli olarak okuyarak, konudaki parlaklık, kontrast ve uzaklık bilgilerinden faydalanmakta ve sonuç olarak çok daha kusursuz pozometrik değerler elde edilmektedir. Konuya olan uzaklık bilgisi,  Nikon’un geliştirdiği D ve G lensler kullanıldığı zaman hesaplanabilmektedir. Bir anlamda 1005 RGB algılayıcı teknolojisini kullanan fotoğraf makineleri pozometrik değerleri hesaplarken kendisinden önceki makinelerden farklı olarak konuyu renkli olarak görmektedir. Her rengin ışığı yansıtma katsayısının farklı olduğu düşünülürse sistemin ne kadar önemli bir iyileştirme olduğu daha iyi anlaşılacaktır.
Bu sistem, sensörden gelen bilgilerin sistem tarafından parlaklığın ötesinde bir sürü parametrenin ışığında; Pozometrik değerlerin çok daha kusursuz olarak hesaplandığı ve insan beynine en yakın sistem olarak geliştirilmiştir. Sistemin ana fikri; Fotoğrafçının daha vizörden bakarken fotoğraf hakkında vereceği karmaşık kararların kameraya bırakılması olarak özetlenebilir. Bu sistem beyaz ayarı, pozometrik değerler ve netlik konuları gibi 3 önemli teknolojinin üstün yönlerini birbirine bağlamaktadır. Profesyonel doğa fotoğrafçıları; Beyaz ayarı, netlik ve pozlama konularını geçmiş deneyimlerinden faydalanarak yapmaktadırlar. Fakat karedeki renk ve kontrast bilgileri fotoğrafçılar tarafından tespit edilemeyeceği için 1005 pixel RGB algılayıcı tarafından algılanmakta ve makine tarafından bir dizi karmaşık hesaplama gerçekleştirilerek daha kusursuz fotoğraflar çekilmesi garanti altına alınmaktadır.
Sahne tanıma sisteminin başlıca özelliği konuyu analiz ve takip etmesidir. Başlangıçta 1005 pixel RGB algılayıcı gelen bilgilerle ön ve arka plan olarak analiz ederek, bu alanda yukarıda da anlatıldığı üzere insan ten rengini aramaktadır. İlk aşamada makine, çekilecek konuda insan var mı? diye kareyi inceler ve eğer bir insan ten rengi yakalarsa, çekim modu ve seçilen netleme noktasını da dikkate alarak netliği çekilen karenin içindeki insana yapar. Sistem, konu netlik sahasının dışına çıktığı durumda bile, her zaman netliği konuya yapmaktadır. Konu izlemesi 3D izleme sistemi ile mümkün olmaktadır.

1005 Pixel RGB algılayıcının işleyişi ile ilgili şekil aşağıdadır.
1005 Pixel RGB algılayıcı işleyiş şeması

A.1005 RGB algılayıcı gelen veri
B.Renk verisi
C.Temel veriler (Küçük grup okumaları)
D.Parametreler
e.Renk
f.Parlaklık    
g.Kontrast   
h.Seçilen alandaki konum bilgisi  
I.D ve G tip lens kullanılması durumunda cisimle aradaki uzaklık bilgisi
J.Veritabanı
K.Otomatik ton dengelemesi

D3, D3X, D3S, D700, D300 ve D300S de kullanılan 51 tane netlik noktası otomatik netleme fonksiyonunda kayda değer performans artışı sağlamıştır. Buna ek olarak 3D izlemenin gelişiyle konudaki netlik kararlı bir şekilde merkezde tutulabilmektedir. Böylece konu izlenirken bile yeni bir kompozisyon yapılabilmekte ve çekimi son derece rahat bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bir tenis maçında kadrajınızın sağında ve solunda bırakacağınız boşluğu oyuncunun düz ve ters vuruşlarında yapacağı yere  göre değiştirmenizi sağlayabilmektedir. 3D izlemenin en büyük avantajı  ani hareketlerde çekim açınızı değiştirmenize imkan vermesidir. Aşağıdaki şekilde 3D izlemenin bir örneği 3 ayrı karede anlatılmaktadır. Bu örnekte fotoğrafını çekeceğimiz konunun sistem tarafından  netliğinin izlemesini istediğimiz noktasını seçiyoruz ve ondan sonra netlikle uğraşmayıp sadece hareket eden cismi istediğimiz kadrajda tutmak için makineyi hareket ettirerek takip ediyoruz. Çekmek istediğimiz anda da deklanşöre basıp fotoğrafı çekiyoruz.
51 Noktalı AF netlik ve 3D konu izleme sistemi

1. Karede kameranın netliği koruyarak takip etmesini istediğimiz noktayı seçiyoruz. Burada kayak yapan adamın kafasındaki bandaj seçilmiş (Kırmızı kare ile gösterilen nokta). Makine bu kompozisyonu, karedeki renkleri okuyarak hemen hafızasına kaydeder ve hareket devam ettiği her saniye hafızasındaki bilgileri gözden geçirerek seçilen bu noktanın en son nerede olduğunu belirleyerek bu noktaya yapılan netliği siz fotoğrafı çekinceye kadar  korumaya devam eder.
2. Karede kamera, kayak yapan adamın kafasındaki bandajı sizin adamın hareketini kadrajda tutmak için yaptığınız yeni kadrajda nereye giderse gitsin takip eder ve netliği deklenşöre basacağınız zamana kadar sürekli koruyarak, net fotoğraf çekmenizi sağlar.
3. Karede görüldüğü gibi kamera hafızasındaki ilk kaydettiği görüntüyü takip ederek size güzel kadrajlar içinde net fotoğraflar sunmaktadır. Sistemin tek dezavantajı; Eğer takip edilmesini istediğiniz cisim ile arka plan aynı renkte ise sistem cismi takip edemeyebiliyor.
Sistemin işleyişi hakkında birşeyler belirtmekte fayda var. Fotoğrafı çekilecek karedeki fazla ışık; Matriks ve i-TTL dengelenmiş dolgu flaş sistemleri kullanılarak analiz edilir ve çok kesin pozometrik değer verilir. Sistem, eskiden pozometrik değer ve beyaz ayarı için kullanılıyordu fakat şimdi çok daha karmaşık analizler sonucunda çok zor ışık koşulları altında bile; Makine ışığın analizini yaparak ışık kaynağı hakkında bir karara varabilmektedir. Örneğin; Fotoğraf makineleri yeşilin içinde bulunduğu orman ve fluresan lambadan gelen ışığı ayırt edemez ve aynı şekilde algılarlar. Sahne tanıma sistemi sayesinde görüntüden elde edilen diğer bilgiler dışında 1005 pixel RGB sensör gelen ışığı veri tabanındaki ışık kaynaklarıyla karşılaştırarak bu yeşil ışığın dışarıda bir ağaç veya ormandan mı yoksa içerideki floresan lambadan mı geldiğini anlayarak buna göre size kusursuz çekim değerleri vermektedir.
Sahne tanıma sistemini geliştirirken aşılması gereken birçok teknik zorluk vardı. Geliştirme aşamasında; Makinenin zor ışık koşullarında karşılaştırma yapması için kullanılacağı binlerce kare örnek fotoğrafların çekilmesi ve makinenin veri tabanına yerleştirilmesi gerekliydi. Bunu yapmak içinde; 1005 Pixel RGB algılayıcının içinde olduğu fotoğrafı okuyan özel bir makine yapılarak, bilgisayara bağlanmış ve bir sürü fotoğraf çekilerek, gerekli ayarlamalar bu özel makine ile yapılmıştır.  Çekilen 30.000 civarı kare fotoğraf; Daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumun fotoğrafı çekilirken; kameranızın çekilecek kareye ait pozometrik değer ve beyaz ayarına karar vermesinde kullanılmaktadır. Kamera, fotoğrafı çekilecek karenin pozometrik değerleri ve beyaz ayarını hesaplarken bir tereddüt yaşarsa; Hemen veri tabanındaki fotoğraflara gider ve çekilecek karedeki koşullara en uygun durumu karşılaştırma yaparak, çekim değerlerine daha hızlı ve daha doğru karar verir.
Makine çalıştırıldığında; Sahne tanıma sistemi ve 1005 pixel RGB algılayıcı aynı anda çalışır ve bu işlemler sırasında makine içerisinde inanılmaz büyüklükte bir hesaplama gerçekleşir. Bu veri işleme sırasında kamera çok meşguldur. Her iki işleminde makineyi yavaşlatmaması için makine belleği bu iki işleminde bir arada yapacak şekilde geliştirilmiştir.
Yani fotoğrafı çekilecek konudaki en ufak bir hareket bile makine için son derece karmaşık ve çok yüksek hızda hesaplama demektir. Sürekli çekim modu bir makine için başarı ve kaliteyi temsil eder. Kamera otomatik netleme yaparken maksimum kapasiteyle çalışmak zorundadır. Ayna aşağıdayken; Işık, algılayıcı tarafından okunur ve ayna yukarı kalktığı an tüm hesaplama sonuçları kullanıcıya vizörden bildirilir. Deklanşöre basıldığı anda makine tüm işlemi bitirmek zorundadır. Bu operasyonun saniyeler mertebesinde tekrar edilmesi bir sürü farklı hesaplamanın çok kısa zamanda yapılmasını gerektirir.
Her hareket için kameranın hesaplama yapması kaçınılmazdır. Burada zor olan şey donanımın ve sistem tarafından sağlanan verilerin aynı anda simüle edilmesidir. Bu simulasyonu bilgisayarda yaparken sistemi geliştirenleri fazla zorlayan birşey olmamıştı. Çok zor olan ve zamanlarını alan şey bu simülasyon verisini gerçek fotoğraf makinesi üzerinde denemek olmuştu. 3D izleme, sürekli konu izleme bilgileri ve otomatik netleme hepsi aynı anda çalışmak zorundaydı. Fakat başlangıçta hepsi aynı anda çalışmamıştı. Program hatalarını düzeltmek ve hesaplamaların kusursuz olmalarını sağlamak gerekiyordu ama böyle bir sistemi önceden kimse yapmadığı için bir sürü bilinmeyen yönleri vardı. Sistemi çalıştırmak için uzun zaman deneme yanılma yöntemi kullanılmış ve bir sürü farklı olabilirlik test edilmiştir. Sonunda sistem geliştirildiğinde gerçektende fotoğrafçıların daha önce çekmedikleri fotoğrafları çekmelerine olanak sağlamıştır.   

Bu arada Nikondan yine bir iyileştirme daha. Nikon D7000'de 2016 RGB algılayıcı kullanmaya başlamıştır.






20 Aralık 2011 Salı

DSLR de otomatik netlik nasıl ve ne şekilde yapılmaktadır

Bu çeviride (www.mansurovs.com) DSLR kameralarda özellikle de Nikon markasındaki otomatik netleme sisteminin nasıl çalıştığını ve kamerada bulunan netlik noktası, netlik noktası türleri, netlik modları ve otomatik netlik (AF) alan modları hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
OTOMATİK NETLEME SİSTEMİ (AF) NASIL ÇALIŞIR
Kameralarda otomatik netleme (AF) sistemi Aktif ve Pasif olmak üzere 2 gruba ayrılır.
AKTİF AF SİSTEMİ
Bu sistemde kamera kızılötesi ışınları cisme gönderir ve cisme çarparak geri dönen ışınlar sayesinde cisimle kamera arasındaki mesafe hesaplanır ve cisme olan netlik bu bilgiye göre yapılır. Ancak düşük ışık koşullarında maalesef çalışmaz. Bu sistem durağan ve 4-6 metre gibi mesafelerdeki cisimlerin fotoğraflanmasında kullanılmaktadır. Hareketli cisimlerin netlenmesinde kullanılmamaktadır. Canon ve Nikon kameralarda AF yardımcı ışığı ile yapılan çekimlerde Aktif AF sistemi kullanılmaktadır.
PASİF AF SİSTEMİ
Bu sistem Aktif  AF sisteminden çok farklı çalışmaktadır. Faz Algılama denilen sistemle (Phase Detection) lensten geçen ışığın özel bir algılayıcıya veya kameranın kendi görüntü alıgılayıcısına düşürüldüğü Kontrast Algılama (Contrast Detection) denilen yöntemi kullanılmaktadır. Kontrast algılama ile netlik nasıl yapılıyor?
Kamera fotoğrafı çekilecek konudaki kontrast’ın en yoğun olduğu yeri arar. Kontrastın yüksek olduğu yer nettir.  Eğer bulamazsa karedeki başka noktalardaki kontrast yerleri arar. Bu ise Pasif AF sistemin netliği yapabilmesi için yeterli kontrastın olması gerektiği anlamına geliyor. Lens, tek renkli veya pürüzlü bulanık bir yüzeyde netliği aramaya başladığında netlik başarısız olur. Çünkü kameranın netlik yapması için cismi kenarı ile birlikte daha doğrusu kenardaki kontrastı algılaması gerekir.
Gelişmiş DSLR kameralar hem Faz hemde Kontrast algılamaya yöntemlerini, gerektiği zaman kullandıkları halde tüm aynasız kameralar, bas-çek dediğimiz ayarsız otomatik ve video kameralar sadece kontrast algılayarak netliği yaparlar. Kontrast algılama ile yapılan netlikte ışığın direkt olarak görüntü algılayıcısına gelmesi gerekir. DSLR kameralarda bulunan arka LCD’den çekim yapılmak istendiğinde (Liew-View) kamera aynasını yukarı kaldırır ve algılayıcıya ışığı direkt olarak göndererek bu fonksiyonu yerine getirir. Kontrast algılama sistemi daha çok durağan konuların netlenmesinde kullanılırken Faz algılama sistemi ise hareket eden konuların netlenmesinde kullanılmaktadır. Kontrast algılama sistemi özellikle çoğu zaman düşük ışık koşullarında Faz algılamaya göre daha hassastır. Faz algılama yöntemi kullanan DSLR kameralarda netliği yapmak için bir veya daha çok netlik noktası seçmek zorundayken, kontrast algılamalı sistemde tüm karedeki (en uç köşeler dahil) kontrast algılanarak daha esnek netlik yapılır.  DSLR kameralarda arka LCD’ den yapılan çekimlerde kullanılan kontrast algılama yönteminin dezavantajı son derece yavaş olmasıdır. DSLR kameralarda video çekiminin giderek önem kazanması nedeniyle bu yavaşlığın üreticiler tarafından ilerde düzeltileceğini düşünülmektedir.
DSLR kameranızın önünde AF yardımcı ışığı varsa bu Aktif AF sisteminin bir parçası değildir. Tıpkı flaşta olduğu gibi konunuzu aydınlatırlar ve kameranın Pasif AF sisteminden faydalanır.
NETLİK NOKTALARI
Netlik noktaları vizörünüzden baktığınızda gördüğünüz küçük içi boş kare veya noktalardır. Üreticiler giriş seviyesi ve profesyonel seviye kameraları birbirinden ayırmak için farklı AF sistemleri kullanmaktadırlar. Profesyonel seviye DSLR kameralarda bu netlik noktaları çeşitli ayar seçenekleriyle ayarlanabilen gelişmiş özellikler barındıran ve çok sayıda noktadan oluşurken, giriş seviyesi DSLR modelleri temel AF gereksinimlerini karşılayacak şekilde ve az netlik noktası içerecek şekilde tasarlanmaktadırlar. Bu netlik noktaları Faz algılamanın bir parçasıdırlar ve herbir netlik noktasındaki kontrast kamera tarafından algılanmaktadır. Netlik noktalarının yerleşimi ve sayısı sadece kamera üreticilerine göre değil kamera modeline göre de değişmektedir.
Solda Nikon D5000 ve sağda Nikon D300s netlik noktaları
Yukarıda gördüğünüz üzere Nikon D5000’ de 11 tane netlik noktası ve Nikon D300s’ de ise 51 tane netlik noktası bulunmaktadır.
Büyük fark netlik noktasının sayısındadır. Peki netlik noktası sayısı önemli midir? Elbette ama tek başına yeterli değildir. Eğer netlik nokta sayınız fazlaysa kompozisyonunuzu yapıp, karenin özel bir kısmına netlik yapmak istediğinizde; Kamera özellikle hareketli bir konuyu (spor ve vahşi hayat konuları için son derece uygundur) bu farklı netlik noktaları arasında takip etmek için kullanır. Oysaki netlik noktalarının tamamı fark yaratmazlar. Farkı yaratan netlik noktasının türüdür. 
NETLİK NOKTASI TÜRLERİ

Yukarıda açıklandığı üzere sadece netlik noktası sayısı AF sistemlerinde önemli bir faktör değildir. Bunun yanı sıra netlik noktasının türü de hassas sonuçlar almak için son derece önemli bir konudur. 2 Tür netlik noktası algılayıcısı vardır.

1-) Dikey tip
2-) Çapraz tip 
Dikey tip algılayıcı boyutsal ve sadece dikeydeki kontrastı algılar. Çapraz tip algılayıcı ise 2 boyutludur ve hem dikey hemde yataydaki kontrastı algılarlar. Ayrıca çapraz tip algılayıcı dikey algılayıcıya göre daha hassastır. Bu ne anlama geliyor. Kameranızın AF sistemindeki çapraz tip algılayıcı ne kadar fazlaysa netlik o kadar hassas ve daha iyi yapılacak demektir. Bu nedenle yeni kamera duyurusu yapıldığında; kamera modeliyle ilgili tipik olarak şunlar söylenir. Bu kamerada X tane netlik noktası ve Y tane çapraz tip netlik algılayıcısı bulunmaktadır. Üreticiler yeni kamera özelliklerini belirtirken netlik noktası sayısını ve özellikle çapraz tip algılayıcı sayısı fazlaysa gururla belirtirler. Örneğin Nikon D7000’ de 39 tane netlik noktası ve 9 tane çapraz tip algılayıcıya sahiptir. Bu demektir ki 39 tane netlik noktası var ve bunlardan 9 tanesi çok hassas. Kamera alacağınız zaman ve özellikle spor ve çok hızlı vahşi hayat fotoğrafı çekecekseniz bu konuya çok dikkat etmeniz gerekir.

AF PERFORMANSI ETKİLEYEN DİĞER FAKTÖRLER
Yukarıda toplam netlik noktası sayısının ve türünün çok önemli olduğunu gördük. Oysaki bu 2 konu hassas netlik için yeterli değildir. AF performansını ciddi olarak etkileyen diğer bir faktörde ışığın miktar ve kalitesidir. Şimdiye kadar kameranızın AF sisteminin gün ışığında ve parlak ışık koşulları altında çok mükemmel sonuçlar verdiğini ve iç mekanda az ışıkla mücadele etmeye başladığınızda ise size ızdırap verdiğini biliyorsunuz. Durum neden böyle? Çünkü düşük ışık koşullarında kameranızın kontrastı algılaması çok zordur. Pasif netleme sisteminin lensten geçen ışığa güvendiğini hatırlayın. Eğer ışığın kalitesi zayıfsa, bu durum netlik performansına yansır.
Işığın ve lensin kalitesinden konuşalım; AF performansı etkileyen en önemli faktörlerden biri lensin kalitesi ve en büyük diyafram açıklığıdır. Eğer elinizde eski bir lens varsa ve bu lensin merceklerinde fiziksel olarak küf mantarı, kir, içerde çok fazla toz ve öne/arkaya netleme problemleri bulunuyorsa AF performansınızın size ızdırap vereceği kesindir. Lensin açıklığına gelince diyafram açıklığı f/2,8 olan profesyonel seviye lenslerin f/5,6 lenslere göre daha hızlı olması bir nedendir. Tüm dijital kameralarda netlik diyafram en açık değerdeyken yapılır. Diyaframı f/16’ ya aldığınızda; netlik yine en açık diyafram üzerinden yapılır ve f/16 değerini ancak fotoğraf çektiğinizde kamera ölçtüğü diyafram (f/16) ve perde hızı değerlerini uygular ve ancak o zaman bu değeri alırsınız. Bu nedenle f/1,4 gibi çok hızlı lensler dışındaki diğer lenslerle AF performansı açısından büyük diyafram değerleri kullanmak daha iyi sonuçlar vermektedir. AF performansı açısından lenslerin en açık diyafram değeri f/2,0 veya f/2,8 arasında olması idealdir. F/5,6 gibi küçük diyafram değerleri olan lenslerle netlik yaparken lensin içinden geçen ışık miktarı az olduğu için netlik çok zor gerçekleşmektedir. Ayrıca f/1,4 gibi çok açık diyafram değerleri ile çalışmak hem AF performansını olumsuz yönde etkilemekte hemde çok sığ alan derinliği sağlamaktadır.
Son olarak bir kamerada bulunan AF sisteminin kalitesi ve sağlamlığı son derece önemli bir etkendir. Örneğin spor ve vahşi hayat fotoğrafı çeken profesyoneller için geliştirilen Canon 1D Mark III piyasaya ilk çıktığında yaşanan korkunç AF problemleri nedeniyle birçok kullanıcı bu olaya çok sinirlenmiş ve Canon’ un bu hatasını bir yazılımla düzeltmesini beklemişlerdi. Birçoğu bu nedenle Canon’ u bırakıp Nikon’ a geçmişti. Kamera tüm AF özelliklerini barındıracak şekilde üretilmişti ama AF sistemi çalışması gereken şartlar çalışmıyordu. Eğer en iyi AF performansı verecek modern DSLR kamera arıyorsanız ve özellikle spor ve vahşi hayat fotoğraflamak amacınız varsa Nikon ve Canon size çok gelişmiş ve sağlam AF sistemleri sunmaktadırlar (Diğer üreticiler ise onlara çok yakın sistemler geliştirerek, bu teknolojileri bir şekilde yakalamaktadırlar).
DSLR NETLİK MODLARI

Günümüzde, Birçok kamera çeşitli durumlar için bir sürü farklı netlik modlarına sahiptir. Fotoğrafını çekeceğiniz konu durağan bir portre olabildiği gibi koşan bir insan veya havada uçan bir kuşda olabilmektedir. Durağan konuları fotoğraflarken önce netlik yapar sonra fotoğrafı çekeriz. Eğer konunuz hareket ederse o zaman netliği tekrar yapıp fotoğrafı tekrar çekersiniz. Eğer konunuz sürekli hareket ediyorsa; Kameranızın bu harekete göre netliği otomatik olarak tekrar yapması gerekir. İyi haber DSLR kameranızda bu tip durumlarda kullanmak üzere çeşitli fonksiyonlar bulunmaktadır. Şimdi bu detayları inceleyelim.

TEK NETLİK ALAN NETLİK MODU (SINGLE AREA FOCUS MODE) AF-S

Tek alan AF; Nikon tarafında AF-S, Canonda ise “One Shot AF” olarak bilinir. Vizörünüzdeki netlik noktalarından birini netlik yapmak için seçersiniz ve kameranız da sadece bu noktadaki kontrasta bakar. Deklanşöre yarım basılı tuttuğunuzda veya bu fonksiyonun özel olarak yapılması için atanmış bir AF tuşuna (eğer varsa) bastığınızda; Eğer konunuz hareket ediyorsa kamera öncelikle netlik yapmaya gayret eder. Netliği yapamazsa, siz deklanşöre basmaya devam etseniz bile kilitlenir netleme yapmaz. Bu modda kameranız fotoğrafı çekmeden hemen önce konunuza netliği yapar ve kilitler. Eğer netleme yapılmadan konunuz hareket ederse veya netleme başarısız olursa deklanşöre bastığınızda fotoğraf çekemezsiniz (netlik olmadığı için). Nikon D300s gibi bazı kameralarda AF kullanıcı menüsünde bulunan netlik tam yapılmadan bile fotoğrafı RELEASE (çek) seçeneğini seçerseniz, netlik tam yapılmadan da kameranız fotoğrafı çeker. AF-S moduyla ilgili bir kaç şeyi daha not edelim. Kameranıza kızılötesi AF yardımcı aydınlatması bulunan harici bir flaş taktığınızda; Bu aydınlatmanın çalışması için kameranın AF modunun AF-S ‘ye ayarlanmış olması gerekir. Kameranızın önündeki AF yardımcı aydınlatma ışığı da yine AF-S modunda çalışır.

SÜREKLİ NETLİK / AI SERVO FOCUS MODE (CONTINUOUS FOCUS MODE) AF-C

Tüm modern DSLR kameralarda bulunan ve markalara göre adına Nikonda sürekli çekim (AF-C)  ve Canonda ise “AI SERVO” denilen netleme modudur. Bu modda kameranız hareket halindeki konunuzu izler ve bu mod özellikle vahşi hayat ve durağan olmayan konular için uygundur. Çalışma prensibi ise; Konunuzun hareketini analiz eder, yani  konunuzun nerede olacağını tahmin ederek netliği cismin olacağını tahmin ettiği son noktaya yapar. Sürekli netlik modunun güzel özelliği, eğer konunuz hareket ederse, netliği ona otomatik olarak yapar. Sadece parmağınızı deklanşöre yarı basılı tutmak yada bu işlem için özel olarak yapılmış bir AF tuşuna (eğer varsa) basılı tutarak kameranızın konunuzu izlemesini sağlayabilirsiniz. Tek alan AF (AF-S) ile sürekli alan AF (AF-C) modunu karşılaştıracak olursak; Sürekli AF modu genellikle ayarlanabilen (özellikle üst sınıf DSLR modellerinde) ve konuyu tek nokta veya çoklu nokta ile izleme fonksiyonu gibi karışık konuları içermektedir.

TEK/SÜREKLİ KARIŞIK MOD (SINGLE / CONTINUOUS HYBRID MODE) AF-A

Bazı kameralar Nikon’un AF-A ve Canon’un “AI FOCUS AF”  dediği basit olarak; kameranın tek nokta netlik ile sürekli netlik modları arasında geçiş yapabildiği moddur. Çalışma şekline gelince; Kamera konuya netliği hareketsizken yapar ve konunuz hareket ederse otomatik olarak sürekli netlik moduna geçerek netliği takip eder. Alt sınıf Nikon  DSLR kameralarda kameranın AF sistemi için varsayılan bu mod (AF-A) birçok durumda çok işe yaramaktadır. Bu mod yeni başlayanlar için geliştirilen bir mode olduğundan üst sınıf modellerde bulunmamaktadır.

TAM ZAMANLI OTOMATİK NETLEME (FULL-TIME SERVO FOCUS MODE) (AF-F)

Bu yeni netleme sistemi AF-F adında Nikon’ un yeni geliştirdiği ve video özelliğinde ön izlemeli çekim devam ettiği sürece netlik yapan sistemin adıdır. Hızlı konuları netlemede çok iyi değil ama gelecekte çok iyi olacak gibi görünüyor. Nikon’un bu özelliği daha hızlı ve daha kullanışlı hale getirmesi gerekli.

AF ALAN MODLARI

DSLR kamera üreticileri fotoğrafçıların çekecekleri konuya göre seçecekleri AF-S, AF-C, AF-A ve AF-F gibi bir sürü otomatik netlik modlar geliştirmişler. Bunlar zaman zaman kullanıcıların kafalarını karıştırabilmektedir.  Birçok giriş seviyesi ve yarı profesyonel kameralar bu fonksiyonları menülere eklerken D300s, D700, D3s, D3x  gibi profesyonel kameralar ise bu fonksiyon için kameranın arka tarafına bu modları seçen düğme tasarlamışlardır. Peki bu modlar ne işe yarıyor. Şimdi sırayla bu konuyu inceleyelim.

TEK NOKTA AF ALAN MODU (SINGLE POINT AF AREA MODE)
Nikon’da “Tek Nokta” ve Canon’da “Manuel AF Nokta” denilen tek nokta AF alan modunu seçtiğinizde; Kamera, sadece vizörde görerek seçtiğiniz bu noktaya netlik yapar. Eğer netlik noktasını yukarı, aşağı, sağa, sola değiştirdiğinizde kamera, seçtiğiniz  noktada bulunan kontrast dikey ve çapraz tip algılayıcılar tarafından algılanarak netlik sadece o noktaya ayarlanır. Bu mod genellikle manzara, mimari ve diğer durağan konuları fotoğraflamak için daha uygundur.
DİNAMİK AF ALAN MODU (DYNAMIC AF AREA MODE)
Nikon’ da “Dinamik” Canon’da ise “Genişletilmiş Netlik Noktası” denilen bu modda vizörde gördüğünüz netlik noktalarından birini seçiyorsunuz ve kamera bu istediğiniz noktaya başlangıçta netlik yapıyor. Yani başlangıçta tek noktaya netlik yapılyor ve eğer konunuz hareket ederse; Kameranız seçtiğiniz netlik noktasının çevresindeki netlik noktalarından faydalanarak, konunuzun hareketini izler ve konunuza olan netliği korur. Bu sırada kameranızı konunuzun hızına uygun şekilde hareket ettirerek konunuzu başlangıçta seçtiğiniz netlik noktalarına mümkün olduğu kadar yakın olduğuna emin olmaya çalışırsınız. Dinamik alan netleme sistemi kuşlar gibi hızlı hareket eden konularda kullanmak için çok iyidir. Çünkü kuşları uçarken netlemek çok zordur. Yüksek model DSLR kameralarda tüm netlik noktalarından seçtiğiniz bir grubu bu tür çekimler için kullanma şansınız vardır. Örneğin Nikon D7000 modelinde Dinamik netlik modunda netlik noktalarını 9, 21 ve 39 adet gruplara bölerek kullanmak mümkün olmaktadır.  Eğer fotoğrafını çekeceğiniz konuyu kadrajın ufak bir parçasında izlemek istiyorsanız Dinamik AF modunu 9 tane netlik noktasına, tüm karede izlemek istiyorsanız o zaman  Dinamik AF modunu 39 tane netlik noktasını izleme fonksiyonuna ayarlayabilirsiniz.

3D İZLEME MODU (3D TRACKING MODE)

Son olarak Nikon’un bir çok modelinde; Netliği baştan sizin seçtiğiniz bir noktaya yapan ve konunuz hareket ettiğinde ise kameranın hareket eden konunuzu izlediği “3D İzleme Modu” bulunmaktadır. Bu modun özelliği; netliği ayarladığınız noktadaki renkleri okuyan özel bir algoritma kullanmasıdır. Yani sizin izlenmesini istediğiniz yerdeki rengi hafızasına alarak o renk karede nereye giderse oraya netlik yapmaktadır. En büyük avantajı konu hareket ettiği zaman netlikle uğraşmayıp, konunuzun kadrajınızdaki kompozisyonunu tekrar yapabilmenize olanak vermesidir. Örneğin havada uçan siyah kuşların arasında bir tane beyaz kuş varsa ve onu izlemeye aldıysanız; kuş veya kameranız hareket ettiğinde sistem netliği korur ve size değişen duruma göre yeniden kadraj yapma şansı verir.
İzleme Modu ve Dinamik Netlik Alan Modu arasındaki fark; Dinamik netlik alan modunda 9 veya 21 nokta için netliğin izlenmesini istediğiniz durumda ortaya çıkıyor. Eğer konunuzun netliğinin takip edilmesini istediğiniz 9 veya 21 noktalı izlemeyi seçtiyseniz; Konunuz bu noktaların dışına çıkarsa, kameranız konunuzu izlemeyemiyor. Ancak 3D izleme fonksiyonu ise konunuz seçtiğiniz netlik noktasından çok farklı bir yere gitse bile kameranız tüm karedeki seçilebilen noktaları tarayarak konunuzun en son nerede ise o netlik noktasını göstererek izleyebiliyor. 
OTOMATİK AF ALAN MODU (AUTO AF AREA MODE)
Nikonda “Atuo-Area AF” ve Canon da ise “Automatic AF Point Selection” denilen "Gör ve Çek" diyebileceğimiz netliğin yapıldığı yöntemdir. Neyi fotoğrafladığınıza bağlı olarak, kamera netliği yapar. Karedeki insan teninin rengini algılayarak netliği öncelikle ona yapan çok güzel karmaşık bir teknoloji kullanmaktadır. Eğer karede birden fazla insan teni algılarsa, o zamanda netliği kameraya en yakın olana yapar. Eğer karede bir insan yoksa, kamera bu seferde kendisine en yakın ve en büyük nesneye netlik yapar. Bu modda kamera kendisinin netlik yaptığı noktayı ekranda sizin görüp onaylamanız için gösterir ve deklanşöre bastığınızda ise netliği oraya yapar.

DİĞER AF ALAN MODLARI

Piyasaya yeni çıkan Nikon D7000 gibi kameralara “Yüz Tanıma AF”, “Geniş alan AF”, “Normal Alan AF” ve video çekimi için geliştirilen “Konu İzleme AF” yani AF-F gibi bazı otomatik netlik modlar geliştirilmiştir.  Bu modlar büyük bir ihtimalle Nikon’un gelecekteki DSLR modellerinde kullanacağı video yeteneğini daha da iyileştirmek için geliştirdiği özelliklerdir. Bu özelliklerin hem kameraya has bir özellik olması hemde büyük bir ihtimalle yeni modeller çıktıkça bu özellikler değişeceği için tek tek detaya girilmeyecektir.

15 Eylül 2011 Perşembe

Predictive focus tracking system nedir, nasıl çalışır


PREDICTIVE FOCUS TRACKING SYSTEM NEDİR, NASIL ÇALIŞIR?

Bu konuya geçmeden önce kameralarda netliğin otomatik olarak nasıl yapıldığını inceleyelim. 

Otomatik netleme lensinizi konuya yöneltip deklanşöre yarı basılı tuttuğunuzda gerçekleşen bir fonksiyondur ve bundan sonra AF olarak kısaltılacaktır. AF fonksiyonu fotoğrafçıya; İstediği kompozisyonu yapması için zaman tanıyarak, fotoğrafçının istediği güzel kareleri yakalamasını sağlar. Bu nedenledir ki; AF fonksiyonunun çok çabuk gerçekleştirilmesi gerekir. DSLR kameralarda AF işlemi 2 şekilde yapılır. 

1-) FAZ ALGILAMA (PHASE DETECTION)
2-) KONTRAST ALGILAMA (CONTRAST DETECTION) Şimdi bu sistemleri ve nasıl çalıştıklarını sıra ile inceleyelim.

1-) FAZ ALGILAMA
Şekil 1-Faz algılamalı (AF) otomatik netleme

SLR makinelerde FAZ ALGILAMA denilen AF modülü içinde ayırıcı mercekler kullanılan yukarıdaki şekilde görülen sistemler mevcuttur. Burada lensten gelen ışık 45 derece açılı aynada 2 yol izler. 
1-) Aynadan yukarıdaki pentaprizmaya yansıtılıp, oradan da vizör aracılığıyla bize ulaşır. Ayrıca bazı kamera markalarında yukarı giden ışık pozometrik ölçümleri yapan algılayıcılara iletilir.

2-) Aynanın ortasında şeffaf bir kısımdan geçen ışık, aşağıdaki şekilde görülen AF modülünün içine başka bir açılı ayna ile yansıtılır. 
Işığın izlediği 2 farklı yol aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.
Işığın Faz Algılama için izlediği 2 farklı yol

Bundan sonraki işlemler, karmaşık hesaplamalar ve algoritmalardan ibarettir. Lensten geçerek gelen görüntüye ait bilgilerden 2 tane görüntü üretilir. Bir satır okuma algılayıcısı ile bu 2 görüntü arasındaki uzaklık ölçülerek netlik yapılmayan kısım algılanır. Netlik yapılan odak, görüntünün kaydedildiği sensörün önüne düşüyorsa netlik olması gerekenden biraz öne yapılmış olup buna Front Focus denir. Netlik yapılan odak, görüntünün kaydedildiği sensörün arkasında kalırsa, netlik olması gerekenden biraz arkaya yapılmış olup, buna da Rear Focus denir.
Peki kameranız cismin önüne mi yoksa arkasına mı netlik yapıldığını ve bu durumda ne yapacağını nasıl anlar? İkiye bölünen görüntüler arasındaki mesafe olması gerekenden daha dar (Front Focus) veya geniş ise (Rear Focus) AF sistemi; doğru netliğin yapılması için lensin hangi yönde ve ne kadar döndürülmesi gerektiğini çok kısa sürede hesaplayarak, lensi gerektiği kadar ve gerektiği yönde hareket ettirir. Sonuç olarak AF sistemi tek görüntü gördüğü anda netleme işlemi gerçekleştirilmiş olmaktadır. Bu işlem son derece hızlı gerçekleştirilir. 

Faz Algılayarak netlik yapan sistemin mantıksal anlatımı aşağıdaki şekildedir. 

Not: Front Focus ve Rear focus bakımından problemli bir kamera ile çekilen fotoğraflar aşağıdaki gibi çıkmayacaktır. Sadece daha kolay anlaşılması için kamera tarafından algılandığı şekilde gösterilmiştir.
Faz algılamanın şekilsel anlatımı
 2-) KONTRAST ALGILAMA
Kompakt ve DSLR kameralarda arka LCD ile yapılan (Liew-View) çekimlerde netlik, KONTRAST ALGILAMA sistemi ile yapılmaktadır. Sistem, Netlik olan yerde yüksek kontrast bulunur prensibine göre çalışmaktadır. Kontrast algılamada görüntü algılayıcısından (sensör) görüntü ile ilgili gelen bilgiler analiz edilmekte ve lens kontrastın en yoğun olduğu yere hareket ettirilmektedir. Bu sistemde kamera, lense netlik yaptırmadan önce Faz Algılama sisteminde olduğu gibi netliğin önde veya arkada olduğunu bilmemektedir. Sistem; Karedeki net olan yeri bulmak için karedeki kontrast değişimlerini dikkate alarak, hesaplama yapmakta ve lens karedeki kontrastın en çok olduğu yere, netlik yapılmak üzere hareket ettirilmektedir. Bu nedenle bu sistem faz algılamaya göre daha yavaş çalışmaktadır. Ancak bir avantajı da bünyesinde barındırmaktadır. Görüntü algılayıcısı (sensör), görüntüyü kaydetmeden önce, AF fonksiyonu için kullanılmaktadır. Kısaca kompakt kameralarda, AF işlemini yapan modül yerine görüntü algılayıcısı kullanılmaktadır. Böylece kompakt kameralar daha ucuza mal edilmektedir. 

Şimdi de kameramızda bulunan netlik modlarına bir göz atalım;
CONTINUOUS SERVO AF (AF-C)
Sürekli netlik modu olarak adlandırdığımız sistem; Hareket eden cisme yapılan netliği korur. Ancak bu tek başına net fotoğraf çekmek için yeterli değildir. Çünkü makinenin netliği yaptığı an ile çekimin yapıldığı an ve makinenin seri çekim modunda ilk kare çekildikten sonra 2. kareyi çekmesi ve aynanın, tekrar yukarı kalkması için 50 milisaniye gibi bir zamana ihtiyacı vardır. Örneğin kamerayı saniyede 6 kare çekim moduna aldınız ve deklanşöre bastınız. Her bir fotoğraf arasında 50 ms bir gecikme yaşanmaktadır. Eğer fotoğrafladığınız konu hareketli bir konuysa bu sürede konunuz hareket eder ve elbette netlik kaybolur. Bu problemi çözmek için “hareketi önceden tahmin eden takip sistemi” diye Türkçe ifade edebileceğimiz “Predictive Focus Tracking System” adlı bir sistem kullanılmaktadır. Bu sistem, hareketli cismin pozisyonunu ve hızını algılayarak, konunun hızına uygun olarak lensi netlik yapması için hareket ettiren bir algoritma kullanmaktadır.  Sistem tüm bunları yaparken de makinenin çekime yeniden  hazır olacağı 50 ms süreyi de dikkate almaktadır. Hareket eden bir konu onu algılamaya ve analiz etmeye çalışan fotoğraf makinesi için çok büyük bir veri demektir. Hareket halindeki konudan gelen, bu çok büyük veriyi, kamera sisteminde işleyerek, takip eder ve sonuç olarak net fotoğraflar çekmemizi sağlamaktadır.
Yüksek hızlı sürekli çekim modunda netliğin, makinenin “hareketi önceden tahmin ederek takip eden sistemi” tarafından tahmin edilmesi döngüsünün çok hızlı bir şekilde yapılması net fotoğraflar için hayati önem taşımaktadır. Çünkü cisim sürekli hareket ettiği için fotoğraf çekilinceye kadar netliğin korunması için bu döngü gereklidir. Bu döngü;

1-) Hareket eden konunun algılanması, 
2-) Lensin netlik için ayarlanacağı konumun hesaplanması 
3-) Lensin hareket ettirilmesini kapsamaktadır. 

Bu nedenle Nikon tescili kendisine ait olan “Overlap Servo” denilen, alttaki şekilde kullanılan örtüşme diye Türkçeleştirebileceğimiz sistemi geleneksel netlik takip sistemine alternatif olarak geliştirmiştir. Geleneksel netlik takip sistemlerinde her bir döngü yukarıda açıklandığı üzere 3 aşamada gerçekleşmektedir. Bu döngü netlik sağlanıncaya kadar gerçekleşmektedir. 

Nikon’un örtüşme sisteminde ise; Lens netlik yapmak üzere hareket ettirilirken bir sonraki kare için hazırlık yapılmaktadır. Böylece hareket eden konuların netlenmesi daha kısa sürmekte ve netlik daha doğru ve keskin yapılmaktadır.
Geleneksel netleme ve Nikon'un Overlap Servo karşılaştırması

Hareketi önceden tahmin ederek takip eden sistem özellikle kameraya doğru değişmeyen hızlardaki hareketli konuları netlemede çok başarılıdır. Bu sistem F1 yarışlarında saatte 300 km hızla giden konuları bile çok başarılı bir şekilde takip edebilecek kapasitededir. Yalnız sistem düşük kontrasta sahip ortamlarda rastgele hareket eden ve çok aniden yön değiştiren konuları kaçırma ihtimali bulunmaktadır. Bu tip durumlarda; Netlik sistemi başarılı bir netleme için nesnenin çoklu netleme alanındaki hareketlerinden elde ettiği verileri hafızasında biriktirerek en uygun kararı vermektedir. 

Multi-CAM3500FX otomatik netlik modülü Nikon’un D3 modelinde kullanılan ve 51 tane netlik noktasına sahip olan ve gelişmiş AF sistemin övünülecek parçasıdır. Örneğin ayarların birinde fotoğrafçının isteğine ve dikkate aldığı şartlara göre en uygun AF ayarına kendiliğinden geçmektedir. Ayrıca netlik, bitişik netlik alanlarını birleştirerek grup haline getiren ve hareketli nesnenin konumunu grup netlik alanından diğer netlik alanına otomatik olarak kaydıran bir ayar seçeneği de bulundurmaktadır.

14 Ağustos 2011 Pazar

Nikon' un efsane modeli Nikon F5'in otomatik netleme (AF) sistemi

Bu yazıda Nikon'un efsane modeli Nikon F5' in öne çıkarılan otomatik netleme sistemi üzerinde duracağız.

Diğer SLR kameralar gibi  Nikon F5’ de netlik, otomatik veya elle yapılmaktadır. Doğal olarak Otomatik netleme (AF), kamera geliştirenlerin 20 yıldır ana araştırma konusu olmuştur. Geçmişe baktığımızda tüm olaylar ve gelişmeler; Nikon F4 ‘ün piyasaya çıkışıyla yeni bir çağ başlatmış ve Nikon’un rakiplerine felaket getirmiştir. O sıralar Canon, tamamen elektronik bayonetli EOS-1 (n) modeli için geliştirdiği EF-USM optiği ile profesyonel pazardaki payını koruyordu. Nikon, uzunca bir süre Canon’un bu hareketine cevap verememişti. Aslında, Canon’un EOS/EF mimarisi; Nikon’un eski modellerinden bile iyi değildi. Çünkü Nikon AF sistemleri ile ilgili sağlam prensiplere sahipti. Bu yarışta Nikon, çok yüksek kapasiteli profesyonel sınıf SLR makinalar için teknolojik gelişmeler beklerken, geleneksel kalesi ve o konuda en iyi olduğu konumunu koruyarak, bir kaç heyecan verici özellik eklediği Nikon F90(x) serisini piyasaya çıkardı.
Nikon F5’ in doğuşu asla bir tesadüf değildi. Dizayn aşamasında çok titiz çalışılarak, piyasadaki modellerin verdiği performans ve güvenilirliğe, onlardan daha iyiyi vermek üzere geliştirilmişti. Teknik olarak öne çıkarılan yanı AF sistemiydi. Doğal olarak yapılan iyileştirmeler sadece AF sisteminin iyileştirilmesi ve Nikon lenslerin gövde ile  senkronize çalışması için revize edilmesinden ibaret değildi. Nikon F5 yeni geliştirilen lenslerle de en uyumlu hale getirilerek tüm potansiyelini en iyi şekilde kullanması sağlanmıştı.
Canon EOS-1v’nin, Nikon F5’e cevap olarak duyurulduğu 2001 yılında; Nikon F5 saniyede 8 kare çekim hızı ve netliği izleme fonksiyonuyla, piyasadaki modeller arasında özellikle netliği izleme fonksiyonu bakımından en iyi modeldi. Bu yazıda, Nikon F5’ in teknik olarak üstünde durulabilecek performans kriterlerinin Nikon tarafından nasıl hayata geçirildiğini inceleyeceğiz.
Nikon F4s tek netlik noktası

AF kameralar temelde 2 netleme moduna sahiptir. 

1-) Single (S) servo AF
2-) Continuous (C) servo AF

Nikon F5, kendisinden önceki Nikon F4 ile kıyaslandığında netleme yönünden farkı; Netleme alanı ve netliğin nasıl yapıldığıydı. Nikon F5, hareketli konuların izlendiği Dinamik AF moduyla Nikon F4’ den ayrılmaktaydı.  Nikon F4 netliğin sadece bir noktaya yapılabildiği bir netleme sistemine sahipti. Vizörün ortasında 12 mm merkez ağırlıklı ışık ölçümün yapıldığı daire ve en içerde nokta ışık ölçümünün yapıldığı 5 mm daire bulunmaktaydı. Geniş alan netleme sistemi ise yavaş yavaş geliştirilerek 2. Nesil netleme sistemi olarak yarı profesyonel Nikon F90X (F90N) modelinde 1994 yılında kullanıldı. Çok noktalı netleme sisteminin önceden öngörülmesi ve 1996 yılında Nikon F5’ de kullanılacağı çok da sürpriz değildi. Sorun ne çeşit bir algılayıcı kullanılacağı idi.
Nikon F5, 5 noktalı AF sistemi

Nikon F6, 11 noktalı AF sistemi
O sıralarda Canon, bilimde bir devrim yaparak göz kontrollü netleme sistemi geliştirdi ve popüler modeli EOS-5/EOS A2(E)' de kullandı. Daha sonra fotoğrafçılar, bu teknolojinin popüler bir teknoloji olacağını düşündüler. 1988 Yılında 45 netleme noktasıyla piyasaya çıkan Canon EOS-3’ den sonra eğilim bu yöndeydi fakat görünen o ki; Göz kontrollü netlemenin, bir abartı olduğunun anlaşılmasıyla, yeni model üst sınıf kameralarda kullanılmamaya başlandı. Çünkü Canon, bu özelliğin yarı profesyonel ve amatör gövdelerde bulunması gereken bir özellik olduğunu düşünüyordu.
Canon EOS1v, 45 netlik AF sistemi
45 Netlik noktalı Canon EOS-3’ün piyasaya çıkmasından 3 yıl sonra, rakibi olan EOS-1v’ de göz kontrollü netleme özelliği yoktu. Bu ise, profesyonellerin göz kontrollü netlemeyi yüksek bir oranda istemediklerini gösteriyor. Canon EOS-3 çok müthiş geliştirilmiş bir modeldi. 1994 yılında piyasaya çıkarılan Canon EOS-1n saniyede 7 kare çekim hızı ve netlik fonksiyonu ile birlikte Nikon F5’ e en yakın modeldi. 3. Nesil Canon EOS-1v’ de Canon EOS-3 de kullanılan 45 noktalı netlik algılayıcı ve şaşırtıcı bir biçimde saniyede 10 kare çekim hızına ulaşan, netlik sensörü ile Nikon F5’ den bile daha iyi bir modeldi. Nikon, 2005 yılında 11 netlik noktasıyla piyasaya çıkardığı F6 ile Canon EOS-1v’ de kullanılan netleme sistemine agresif bir cevap vermişti.

Nikon F5' in performansı sadece netleme ile sınırlı değildi. Fotoğrafta sadece netleme hızı önemli olsaydı; Nikon F5, bazı özellikleri bakımından eski model olarak kalmasına rağmen, netleme hızı bakımından, gerek kamerasını yenilemek isyen gerekse yaratıcı fikirlere sahip insanların, yatırım yapacakları fotoğraf ekipmanı olarak; Sapasağlam dış gövdesi ve son derece yüksek performansıyla mükemmel bir görüntü ekipmanı olduğunu söylebilirdik.  
Nikon F5 ışığın geçtiği optik yol

Nikon F5’ in 5 noktalı netleme sisteminin teknik özellikleri
1-) 5 noktalı algılayıcı geniş alanda netleme yapmaktadır.
2-) Netleme alanı vizörde yatay ve dikeyde geniş bir alanı kaplamaktadır.
3-) Hareket eden konular için kullanılan Dinamik netleme modu; Konunuzu bir netleme noktasından diğerine geçişinde otomatik olarak izlemekte ve böylece konuya yapılan netlik korunmaktadır.
Hızlı ve doğru netleme;
1-) Cisim vizörde küçük olsa bile sistem tarafından algılanıp netlenebilmektedir.
2-) Diğer sistemlerde olmayan, yakın mesafedeki hızlı hareket eden konuları algılayabilmektedir.
3-) Tüm AF-S Nikon-Nikkor lenslerle netlik en ideal ve en hızlı şekilde yapılmaktadır. 
4-) Kullanılan çapraz tip (cross type) netlik algılayıcısı (sol-orta-sağ) ile hem dikey hemde yatay kadrajlı çekimlerde netlik hem doğru hemde keskin bir şekilde yapılmaktadır.

Netlik Alanı (Alanları);

Nikon F5’ in arka kapağında bulunan netlik alanı seçici butonuna, netlik yapmak istediğiniz yöndeki noktaya basarak netliği oraya yapabilirsiniz. Seçtiğiniz netlik noktası; Kameranın üst LCD ekranında ve vizöründe görüntülenir. Vizördeki netlik noktalarının parlak olmadıklarını düşünen fotoğrafçılara Nikon, cevap olarak, mantıksal açıdan bunun gerekli olduğunu savunmuştu. Daha sonra vizörde parlak netlik noktalarının fotoğrafçılara bir avantaj sağlayacağı için Nikon F6 modelinde netlik noktalarını parlak olarak dizayn etmiştir.
Nikon F5 netliği, seçtiğiniz noktadaki hareketli cisme kilitleyebiliyor ve kamera bu netliği cisim yer değiştirdikçe önüne bir engel bile gelse izleyebiliyordu.
Nikon F5’ in etkileyici performansını mümkün kılan göstergelerinden birisi de kullanılan yeni nesil Multi-Cam 1300 netlik algılayıcısıdır (Nikon F6’ da kullanılan sistem daha da gelişmiş TTL faz algılamalı Multi-Cam 2000 netlik algılayıcısıdır). Netlik algılayıcısının geliştirilme aşamasında bir gereklilik olarak, kameranın film sarma mekanizmasının hızı da dikkate alınarak tüm F serileri için geliştirilmiştir.

Multi-CAM 1300 netlik algılayıcı modülü
Nikon F5' de kullanılan netleme modülü; F5’ den sonra Nikon F100 modelinde de kullanılmıştır. Bu modül Nikon F4s’ de kullanılan AM-200 netleme modülünden çok daha gelişmiş bir modeldi. Bu algılayıcı Canon’un 1998 yılında piyasaya sürdüğü Canon EOS-3 modelinde kullandığı 45 noktalı multi-CMOS algılayıcıya kadar; Vizörde 5 tane netlik noktasıyla, tüm yönlere en geniş netlik kontrolü sağlayan tek model olmaya devam etti. Modülün hareketi algılama ve netlik keskinliği daha da geliştirilerek daha çabuk tepki verecek şekle getirildi. 



Multi-CAM 1300 Netleme Modülü

1-) Sol taraftaki netliği kontrol eden çapraz tip CCD algılayıcı
2-) Üst taraftaki netliği kontrol eden CCD algılayıcı
3-) Vizörün orta bölümündeki netliği kontrol eden çapraz tip CCD algılayıcı
4-) Alt taraftaki netliği kontrol eden CCD algılayıcı
5-) Sağ taraftaki netliği kontrol eden çapraz tip CCD algılayıcı
Nikon F5 netleme sensörlerini yapısı
Nikon F5’ de kullanılan çapraz tip netlik algılayıcısı sol, sağ ve orta bölgelerdeki netliği algılayan bitişik bir yapıdadır ve her biri de 2 satır CCD algılayıcıdan oluşmaktadır. Kullanılan ince algılayıcı, genel netlik algılama için, kalın olanı ise düşük ışık koşullarında netliğin algılanması için kullanılmaktadır.
Bu çift netleme sistemi; Farklı ışık koşullarında netliğin hız ve keskinliğini yüksek tutmak amacıyla tasarlanmıştır. Normal netlik modunda F5, netliği vizördeki netlik noktalarından algılar. Dinamik netleme ve netlik izleme fonksiyonlarının aktif olduğu durumlarda netleme alanı; Hareket eden konuları bir netlik noktasından diğerine geçişi sırasında otomatik algılayıp, en keskin netlikle takip etmektedir.

Nikon F5 Dinamik alan netleme modunda netlik yaparken, netlik noktalarındaki
konuyu arama işlem sırası
Netlik, öncelikli olarak kullanıcının seçtiği noktaya yapılır. Netlik yapılan konu hareket eder ve netlik yapılan noktadan çıkarsa kamera yukarıdaki tablodaki sıraya göre konuyu arayıp bulur ve tekrar netlik yaparak, hereket eden cismi izler. Böylece hareket eden konunuza yaptığınız netlik, kamera tarafından otomatik olarak takip edilmiş olur. Bu anlatılan olay saliseler içerisinde gerçekleşmektedir.
CCD Elemanlarının yerleşimi


Algılayıcı Çifti: A & B, C & D, E & F, G & H, I & J, K & L
İnce Algılayıcı: A, B, E, F noktaları üst bölgedeki genel netlik algılaması yaparlar.
Kalın Algılayıcı: C, D, G, H noktaları ise az ışıkta netliği algılamak için kullanılırlar.





Dinamik AF
Dinamik alan netleme modu; Bu mod, siz deklanşöre basarken hareket etmesi muhtemel konular için uygun bir netlik alan modudur. Amacınıza uygun olarak konuya netlik yapılır ve eğer cisim hareket ederse; Sistem, 5 tane netlik noktasını da yukarıda anlatılan sıra ile ve milisaniyeler seviyesinde tek tek kontrol ederek, konunuzun nerede olduğunu algılar ve netliği otomatik olarak cisme tekrar tekrar yaparak siz deklanşöre basıncaya kadar korur. Nikon F5’ deki bu netleme sistemi; Fotoğrafçıları, Nikon F4’ ün vizöründe sadece tek netlik noktası bulunması nedeniyle, bu nokta dışındaki yerlere netlik yapamama ve konuyu kaçırma engelinden kurtarmıştır.

 
Tek nokta AF

Tek Netlik netleme modu (AF-S); Bu mod, vizördeki 5 tane netlik noktasından bir tanesini seçtiğiniz ve netliğin sadece bu seçtiğiniz noktaya yapıldığı moddur. Seçtiğiniz nokta hem üst LCD ekranda ve hemde vizörde görünür. Vizörde KIRMIZI olarak yanıp sönerek, size hangi noktayı seçtiğinizin teyidini verir.






Nikon F5’de Çekim Modları
Nikon F5’ de tıpkı Nikon F4 ve diğer AF-SLR Nikon kameralar gibi ama gerek performansı gerekse netleme sensörleri bakımından hepsinden farklı 2 tane temel netleme moduna sahipti. Tek Netlik (AF-S) modu Netlik Öncelikli ve Sürekli Netlik (AF-C) modu ise Çekim Öncelikli olarak tasarlanmıştır. Netlik Öncelikli Tek Netlik (AF-S) modunda; F5, Netlik keskin olarak yapılmadan deklanşöre basmanıza izin vermeyecek şekilde tasarlanmıştır. Çekim öncelikli sürekli netlik (AF-C) modunda ise; F5, konuya netliğin yapılıp yapılmadığını kontrol etmeden deklanşöre bastığınız anda fotoğrafı çeker. Yani bu mod algılayıcının netlik yapıp yapmadığına bakmadan fotoğraf çekmenize izin verir.
Ayrıca Nikon F5; Herhangi bir netleme modunda ve herhangi bir film ilerletme modunda (seri çekim), hareket eden bir cisim algılarsa netlik izlemeyi otomatik olarak devreye alır ve cisme olan netlik otomatik olarak izler. 

Netliği (AF) tekrar başlatan düğme:
AF Tekrar başlatan düğme

Netliği tekrar başlatan bu düğmenin pratiklik sağlayıp sağlamadığı konusu, bir çok Nikon kullanıcısı arasında tartışma konusudur. Tuşlardan bir tanesi yatay, diğeri ise dikey kadrajda kullanılmak için tasarlanmış ama dikey kadrajda netliği tekrar başlatan (AF-ON) tuşun kameranın arkasındaki yerinin pratikliği tartışma konusudur. 

Kullanıcı ayar menüsünde #4 nolu ayarı seçtiğinizde; Deklanşörü yalnızca, fotoğraf çekme için ve netlemeyi başlatmak için ayarlamış olursunuz. Bu sayede fotoğraf çekimi için kontrolünüz çok yönlü artar. Örneğin, sürekli çekim (AF-C) modunda, parmağınızı deklanşörden çektiğinizde netliği konunuza kilitlemektesiniz. Bu özellik hareketli konuların fotoğraflanmasında ve diğer konularda çok çabuk tepki vererek, fotoğrafçıyı; Netlik için sadece deklanşöre basma derdinden kurtararak kompozisyona konsantre olmasını sağlamaktadır. Bununla birlikte; Dikey kadrajlı fotoğraf çekimlerinde, birçok fotoğrafçının şikayet ettiği konu, mantıksal olarak uygun yerleştirildiği ama ulaşım ve kullanım olarak zor olan netlik noktası seçme butonunun kameranın arka tarafındaki konumuydu.
  
Manuel netlik için elektronik netlik okuyucu (Rangefinder)
Nikon F5; Eski ve netliğin elle yapıldığı lenslerin de kendi gövdesinde kullanılabilmesi için ve belki de netliğe yardımcı olabilmek için aşağıda görülen elektronik netlik okuyucuyu kullanmıştır.
Elektronik Netlik Okuyucu
Bu özellik, Nikon F4’ den kalan bir özelliktir ve optik netlik bulucuya göre çok daha fazla avantajı bünyesinde barındırmaktadır. Bu özellik, tüm AF Nikkor lenslerle, AI tip lenslerle f/5.6 ve daha yüksek diyaframlarda çalışmaktadır.
Bu elektronik okuyucu yukarıda görüldüğü üzere manuel bir lensi takınca; Eğer en üstteki sağa doğru ok yanarsa; Netlik ayar halkasını sağa çevirin, Sola doğru olan yanarsa netlik için netlik halkasını sola doğru çevirin ve son olarak netlik yapıldığında YEŞİL renk ile size netliğin tam olduğunun teyidi verilmektedir.


Nikon F5; Netlik kilitleme özelliği ile birlikte netlik izleme fonksiyonu devredeyken, saniyede 8 kare filmi çekerek ilerletme hızıyla 2001 yılına kadar sınıfındaki en hızlı kameraydı.


Cisim hareket etmeye başlayınca, Nikon F5, Kameranın hangi AF modunda ve hangi AF alan modunda olduğuna bakmadan, Tahmini Netlik İzleme Sistemini (Predictive Focus Tracking System) kullanarak cismi otomatik olarak izlemeye alır. Vizördeki 5 tane netlik noktası ve geniş alan AF algılayıcı sayesinde; F5’ deki mikro bilgisayar, cismin hızını hesaplayarak, lensin mekanik parçalarını netlik yaptırmak üzere döndürerek netliği yapar. Böylece netlik, cismin hareket ettiği yöne bağlı olmaksızın algılanabilmekte ve saniyede 8 den fazla fotoğraf çekilebilmektedir.

Overlap Servo denilen ÖRTÜŞME olarak da ifade edebileceğimiz aşağıda görülen sistem, diğer firmaların AF sistemlerden farklı bir yöntem kullanmaktadır. Klasik AF sistemlerinde netlik algılanır, netlik için hesaplama gerçekleşir ve lensin mekanik kısmı gövde tarafından netlik yapmak üzere lensi hareket ettirir.
Nikon'a özgü Örtüşme (overlap) servo AF ve geleneksel AF sisteminin karşılaştırılması
 












Nikon F5’ de kullanılan Overlap Servo AF sistemindeki fark ise; Lens, netliği yapmak üzere hareket ettirildiğinde aynı zamanda cisimdeki netlik tekrar algılanır ve olası netlik hataları düzeltilerek,  daha hızlı ve daha keskin netlik yapılmaktadır. Böylelikle cisim rastgele hareket edip, ani yön değiştirse bile her karedeki netlik çok keskin olarak hesaplanabilmektedir.

Nikon F5’ in AF hızının çok ileri seviyede olduğundan bahsetmiştik. Örneğin 300 mm bir tele objektif kullanılması durumunda; Hareketi önceden tahmin ederek netliği koruyan sistem (Predictive Focus Tracking System) 19.3 metre uzaktan saatte 300 km hızla giden bir cismi takip edebilmektedir.
Nikon F5, Overlap ve geleneksel AF arasındaki fark

Yukarıda basamak şekli klasik AF işleyişini göstermektedir. En üstteki eğri hareket eden cismin gerçek hareketini ve hemen altındaki eğri ise Nikon F5’ de kullanılan Overlap Servo yöntemiyle yapılan netliği göstermektedir. Geleneksel AF işleyişinde kesilmeler mevcuttur ve yukarıda görüldüğü üzere cismi sadece 3 noktada yakalamaktadır. Nikon F5 ise konuda hareket algıladığı anda, kameranın hangi AF modunda olduğuna bakılmaksızın konunun hareketine en uygun şekilde netlik yapılarak, takip edilmektedir.


Aşağıdaki tabloda Nikon F5’ in 300 mm ve 600 mm tele objektifle hareketli cisimleri en yakından izleyebileceği mesafe ve cisimlerin izlenebileceği hızlar belirtilmiştir.
 
Cisimlerin netliğinin izlenebileceği en yakın mesafe ve cisimlerin hızları


Çekim Öncelikli Mod; F5’ in AF sistemi hem güvenilir hemde çok düzgün çalışan ve perde hızı öncelikli (S) modda saniyede 8 kareden fazla fotoğraf çekebilmektedir. Diğer sistemlerde ise fotoğraf çekimi deklanşöre  bastığınızda netliğin yapılıp yapılmadığına bakmadan gerçekleştiği için netliğe güvenilmemektedir. Nikon F5 netlik izleme fonksiyonuyla fotoğrafçılara net fotoğraflar sunmaktadır.
İlave olarak: Lock-OnTM Kilitlenme fonksiyonu; Nikon F5’ in Multi-CAM 1300 algılayıcı modülü kare içinde hareketli bir konu algılarsa; AF sistemi netlik izleme fonksiyonunu otomatik çalıştırarak, netliği hareket eden cisme kilitler. Hatta kısa bir süreliğine izlediği cisim ile makina arasına bir obje girdiğinde bile konuyu izlemeye devam eder ve bir sonraki kare için netliğin keskin ve doğru olmasını garanti eder. Bu fonksiyon Dinamik AF modunda yanlışlıkla netlik alanı dışına kaçırdığınız konularda bile işe yaramaktadır. Bu özellik, spor ve doğa fotoğrafçılığında ana konunuzla aranıza giren bazı şeyler olması durumunda, netliğin yapılamadığı anlık olaylarda da çok işe yaramaktadır. Netlik izleme ve netlik kilitleme fonksiyonları; Normalde pasiftir. Fotoğrafçı Dinamik AF modunu seçtiğinde otomatik olarak harekete geçmektedir. Bu sayede fotoğrafçının zamanını bu fonksiyonları ayarlamak için harcamasına gerek kalmamaktadır.

Netliği Dondurma: Sadece Nikon’a özgü bu fonksiyon ilk defa 1987/1988 yıllarında piyasaya çıkan Nikon F801s modelinde kullanılmış ve aynı özellik Multi-Control Back MF-23 ve 250 pozluk Bulk Film Back MF-24 aracılığıyla Nikon F4’ de de kullanmak mümkün olmuştu. Bu özellik, spor fotoğrafçılarının kullandığı bir özellikti ve çok fonksiyonlu Data Back’lerle mümkün olabiliyordu. Nikon F5’ de bu fonksiyonu çoklu kontrol Back MF-28 yapıyordu. Bu fonksiyon; gövdeye uyumlu AF lensler ve manuel lensler kullanıldığında, fotoğrafı çekilecek konu netlik alanına girer girmez, kamera fotoğrafı otomatik olarak çeker. Netliğin zor yapıldığı spor karşılaşmaları, vahşi yaşam veya makro fotoğrafçılıkta ve özellikle de içinde insan olmayan fotoğraf kareleri için çok uygun bir seçim olmaktadır.